6 Nisan 2015 Pazartesi

Bir Bahar Gezisi: Geres ve Douro

Paskalya tatilini ve mis gibi bahar havasını fırsat bilip, Portekiz'in kuzeyine doğru kısa bir tatil kaçamağı yaptık bu hafta. Portekiz'in kuzey bölgeleri, yani Galiçya sınırına yakın olan kısımlar biraz bizim batı ve orta Karadeniz'i andırıyor. Neden Doğu Karadeniz diye soranlar için söyliyim: Pek çok farklı ülkeye gitme şansım oldu. Ama henüz Doğu Karadeniz'in yeşilini ve güzelliğini hiçbir yerde görmedim.

Herneyse, konumuza dönecek olursak, Geres Dağları diye bilinen bölge, koruma altına alınmış doğal bir rezerv. İçerisinde çeşitli vahşi hayvanları- vahşi at sürüleri de dahil- kayalıkların arasındaki masmavi küçük gölcükleri ve heryerde karşınıza çıkan berrak, tertemiz akarsularıyla insanın içini açan, kalabalıklardan ve gürültüden uzak bir cennet köşesi sanki.







Ormanda yürüyüş yapıp, küçük gölcüklerin buz gibi sularında yüzmek isteyenler için dağ rotası bire bir. Onun dışında başka bir güzel alternatif olarak, geniş bir baraj gölünün cam gibi berrak sularında kano sefası yapıp, plajda güneşlenebilirsiniz. Ha bu arada, isterseniz yürüyerek dağın Galiçya tarafına  da geçebilirsiniz...




Gerez Kasabasında bir gece konakladıktan sonra, Douro bölgesini gezerek eve dönmek istedik. Doura Nehri boyunca uzanan bölge meşhur Porto şaraplarının da üretildiği bölge aynı zamanda. Üzüm bağları, dağların nehre bakan yamacından aşağıya doğru tüm terasları kaplıyor.






Nehri takip ederek Regua'ya kadar gidiyoruz. Regua, Douro Nehri'nin kıyısında, yamaçlardan nehre doğru teraslar boyunca üzüm bağlarıyla kaplı, şirin mi şirin bir kasaba. Kendimize nehir kenarında güzel bir balık ziyafeti verip, yolculuğumuzu sonlandırıyoruz.